Yirmi yılı aşkın süredir eğitimci ve eğitim yöneticisi olarak ülkemizde ve uluslararası alanda çalışan Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi kurucusu Kayhan KARLI, Flipped Classroom’un klasik eğitim sisteminden farkını şöyle anlattı:
Geleneksel yöntem bu çağın çocuklarını okulda öğrenmeye artık motive etmiyor. Üstelikde geleneksel yöntemde sınıftaki çok değerli zamanı sürekli anlatım yaparak harcayan öğretmen öğrencinin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmesine katkı sağlayamamakta. Dijital devrim bilgiyi paylaşmayı son derece kolaylaştırdı. Neden sınıftaki değerli zamanı çocuklarımıza sürekli bir şeyler anlatarak geçiriyoruz? Tersyüz sınıf modelinde bu anlatım ödev olarak verilen video dersler aracılığıyla sağlanıyor. Bu demek oluyor ki öğrenciler sınıfta eleştirel düşünerek konunun detaylarına inebiliyorlar. Sınıfını bu şekilde dönüştüren öğretmenler sınıftaki süreyi tartışmalara, münazaralara, Sokratik seminerlere, proje tabanlı çalışmalara ve öğrenci sunumlarına ayırabiliyor. Evde ise öğrenciler zaten bildikleri konuya hızlıca bir göz atıyorlar ya da gerektiği taktirde daha fazla zaman ayırıyorlar.
DEVAMSIZLIKLARI EN AZA İNDİRİYOR
Bu sistemin öğrenci disiplini ve derse devamlılık konusunda da olumlu etkileri var mı?
En önemli tarafı bu çünkü öğrenciler sınıflarda sürekli etkinlik yaptıkları ve öğrenme meşguliyeti içinde oldukları için sınıf yönetimi sorunlarını en aza indiriyor. Dersler öğrenciler açısından zevkli ve paylaşım içinde geçtiği içinde devamlılık en üst düzeyde gerçekleşiyor. En son yayınlanan bir makalede de özellikle öğrencilerin akademik başarılarının yanında sosyal becerilerine de katkı yaptığı gözlemlenmiştir.
ONLİNE ORTAMLAR GEREKLİ
Flipped Classrom teknolojiyi yeterince sunuyor mu ve ne şekilde sunuyor öğrencilerine?
Bu yaklaşımın başarısı gelişmiş olan teknolojileri kullanarak öğrenme ve öğretme süreçlerinin tersyüz edilmesidir. Öğrenenin evde öğrenebilmesi için video ders, etkileşim, üretim ve paylaşım için online ortamlar gerekli. Elbette bunun için bir online bir platform kullanmak gerekli olacaktır. Dolayısıyla teknolojik araçlar ve ortamların her anında kullanılması zorunluluktur.
Klasik sistemde sadece akıllı tahta ve tablet dağıtımı başarıyı arttırmaya yeter mi ?
ÖNCE ÖĞRETMENLERİN BAKIŞ AÇILARI GELİŞTİRİLMELİ
Aslında gerçek olan bir şey var oda tablet ve tahtanın öğretmeyeceği… Öğrenme süreçleri tasarımcısı olan öğretmenlere sahip olmamız gerekiyor. Yani tablet ve akıllı tahtadan önce öğretmenlerin paradigmalarını değiştirmek gerekir. Ben buna 21. Yy pedagojisi diyorum. Teknoloji destekli eğitim ortamları tasarımcısı öğretmenin üç temel yaklaşımda uzmanlaşması gerekir…
1. Proje ve problem temelli öğretim yaklaşımı
2. Farklılaştırılmış öğretim ve planlama yaklaşımı, ve
3. Biçimlendirici değerlendirme yaklaşımı
Ülkemizde bu sistemi uygulayan okullar var mı? Bunlarda gözlemlenen başarı nasıl?
Yeni yeni deneyen okullar mevcut ancak geniş bir uygulamadan söz edemeyiz. Merkezimiz eğitimcilerinden olan Sosyal Bilgiler Öğretmeni Mehmet Ali Doğan çalıştığı İhlas Kolejinde iki yıldır bu yaklaşımı uygulamakta. Bu uygulamaları dünya çapında da ses getirdi ve bu ay itibarıyla dünyanın en önemli eğitim teknolojileri kuruluşu ISTE-International Society for Technology Education tarafından yılın genç teknolji lideri öğretmeni seçildi. Haziran ayında ABD de ödülünü alacak. Ayrıca bu yıl eğitime başlayacak olan MEF Üniversitesi tüm öğretim yaklaşımını Flipped Classroom olarak seçti.
Kayhan Karlı, görüşlerini şu sözlerle noktaladı: “Bu çağın çocuklarını geleceğe hazırlamak ve okulları daha öğrenme odaklı hale getirmek için öncelikle öğretmenlerimizin bakış açılarını geliştirmeli sonra teknolojiyi etkili bir araç olarak kullanmaya çalışmalıyız.”
Geleneksel yöntem bu çağın çocuklarını okulda öğrenmeye artık motive etmiyor. Üstelikde geleneksel yöntemde sınıftaki çok değerli zamanı sürekli anlatım yaparak harcayan öğretmen öğrencinin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmesine katkı sağlayamamakta. Dijital devrim bilgiyi paylaşmayı son derece kolaylaştırdı. Neden sınıftaki değerli zamanı çocuklarımıza sürekli bir şeyler anlatarak geçiriyoruz? Tersyüz sınıf modelinde bu anlatım ödev olarak verilen video dersler aracılığıyla sağlanıyor. Bu demek oluyor ki öğrenciler sınıfta eleştirel düşünerek konunun detaylarına inebiliyorlar. Sınıfını bu şekilde dönüştüren öğretmenler sınıftaki süreyi tartışmalara, münazaralara, Sokratik seminerlere, proje tabanlı çalışmalara ve öğrenci sunumlarına ayırabiliyor. Evde ise öğrenciler zaten bildikleri konuya hızlıca bir göz atıyorlar ya da gerektiği taktirde daha fazla zaman ayırıyorlar.
DEVAMSIZLIKLARI EN AZA İNDİRİYOR
Bu sistemin öğrenci disiplini ve derse devamlılık konusunda da olumlu etkileri var mı?
En önemli tarafı bu çünkü öğrenciler sınıflarda sürekli etkinlik yaptıkları ve öğrenme meşguliyeti içinde oldukları için sınıf yönetimi sorunlarını en aza indiriyor. Dersler öğrenciler açısından zevkli ve paylaşım içinde geçtiği içinde devamlılık en üst düzeyde gerçekleşiyor. En son yayınlanan bir makalede de özellikle öğrencilerin akademik başarılarının yanında sosyal becerilerine de katkı yaptığı gözlemlenmiştir.
ONLİNE ORTAMLAR GEREKLİ
Flipped Classrom teknolojiyi yeterince sunuyor mu ve ne şekilde sunuyor öğrencilerine?
Bu yaklaşımın başarısı gelişmiş olan teknolojileri kullanarak öğrenme ve öğretme süreçlerinin tersyüz edilmesidir. Öğrenenin evde öğrenebilmesi için video ders, etkileşim, üretim ve paylaşım için online ortamlar gerekli. Elbette bunun için bir online bir platform kullanmak gerekli olacaktır. Dolayısıyla teknolojik araçlar ve ortamların her anında kullanılması zorunluluktur.
Klasik sistemde sadece akıllı tahta ve tablet dağıtımı başarıyı arttırmaya yeter mi ?
ÖNCE ÖĞRETMENLERİN BAKIŞ AÇILARI GELİŞTİRİLMELİ
Aslında gerçek olan bir şey var oda tablet ve tahtanın öğretmeyeceği… Öğrenme süreçleri tasarımcısı olan öğretmenlere sahip olmamız gerekiyor. Yani tablet ve akıllı tahtadan önce öğretmenlerin paradigmalarını değiştirmek gerekir. Ben buna 21. Yy pedagojisi diyorum. Teknoloji destekli eğitim ortamları tasarımcısı öğretmenin üç temel yaklaşımda uzmanlaşması gerekir…
1. Proje ve problem temelli öğretim yaklaşımı
2. Farklılaştırılmış öğretim ve planlama yaklaşımı, ve
3. Biçimlendirici değerlendirme yaklaşımı
Ülkemizde bu sistemi uygulayan okullar var mı? Bunlarda gözlemlenen başarı nasıl?
Yeni yeni deneyen okullar mevcut ancak geniş bir uygulamadan söz edemeyiz. Merkezimiz eğitimcilerinden olan Sosyal Bilgiler Öğretmeni Mehmet Ali Doğan çalıştığı İhlas Kolejinde iki yıldır bu yaklaşımı uygulamakta. Bu uygulamaları dünya çapında da ses getirdi ve bu ay itibarıyla dünyanın en önemli eğitim teknolojileri kuruluşu ISTE-International Society for Technology Education tarafından yılın genç teknolji lideri öğretmeni seçildi. Haziran ayında ABD de ödülünü alacak. Ayrıca bu yıl eğitime başlayacak olan MEF Üniversitesi tüm öğretim yaklaşımını Flipped Classroom olarak seçti.
Kayhan Karlı, görüşlerini şu sözlerle noktaladı: “Bu çağın çocuklarını geleceğe hazırlamak ve okulları daha öğrenme odaklı hale getirmek için öncelikle öğretmenlerimizin bakış açılarını geliştirmeli sonra teknolojiyi etkili bir araç olarak kullanmaya çalışmalıyız.”