Birçok okul kurumsallaşıyor, birçok okul yerinde sayıyor ya da kendi kitlesiyle ayakta. Ama artık eğitimin yönünün teknoloji odaklı sınıflara kaydığı gerçeğini göz ardı etmemek lazım. Katıldığım okul tanıtımları ve MEB’in Fatih projesi ile ilgili sunumlarda hep bir içerik geliştirme çabası ancak ya maddi durumlardan ya da yeterli seviyede ekibin olmamasından dolayı ilerlemiyor ya da ağır ilerliyor. Bunun için tekel bir firmanın işi ele alması kanaatindeyim. Bu firma gerekli tablet ve projeksiyon donanımını, sınıflar için en kullanışlı ve uygun yollardan kurulumunu sağlayacak, ayrı bir içerik geliştirme ekibi ders materyallerini ve etkileşimli öğrenme araçlarını oluşturacak. Bu paketler tüm özel okullar ve devlet okullarında uygulanacak. Eğitime teknoloji altyapısında özel bir firmanın gerekliliği bu konuda önemli. Bu durumda devlet okulları da bir özel kadar imkâna sahip olarak, gerekli içeriği elde edecek. Özel okullarda ise eğer kurumsal ve geniş ağı olmayan okulsa, bunlara kolay ve tek bir yoldan erişme şansına sahip olacak. Böylece Fatih projesindeki sıkıntılı içerik geliştirme süreci, cihaz farklılıkları ve sınıf ortamlarının donatımı sorunları anında çözüme kavuşacak. Maliyet konusundaki süreç ise en azından her okula bir interaktif sınıf şeklinde başlayabilir. Aynı zamanındaki bilgisayar laboratuvarlarının kurulması aşamasında olduğu gibi. Ama yine de bunları kontrol edecek ve güncelliğini sağlayacak IT elemanlarını eğitim alanına yerleştirmediğimiz sürece, boşa yapılan yatırımlar ve ilerlemeyen bir eğitim teknolojisi döngüsü kaçınılmaz olur.