Antik Yunan düşünürü binlerce yıl öncesinden “Zaman ırmağa benzer aynı suda iki kez yıkanamazsınız” dediğine göre zamanı yönetme işi, o çağlarda da öncelikli konular arasında yer alıyordu.
Ne zaman, zamanı yönetmekten söz açılsa, zamanı değil kendimizi yönetebileceğimizi düşünmüşümdür. Çok istediğim bir şeyi zamansızlık yüzünden yapamadığımda yaşadığım gerilimin ardında zamansızlıktan çok, kendimi yönetememe gerçeği yattığını fark etmeye başlamış olmak, böyle düşünmemin nedeni olabilir. Belki de şu anda zamanını bu satırları okumaya ayırmış olan siz de, bu tür gerilimler yaşıyorsunuzdur.
Öncesini ve sonrasını düşünmeden salt o andaki işe yoğunlaşmak, kendini sadece o ana vermek, yaptığınız şeyle bütünleşmek, uzmanlar bu eyleme zamana kilitlenme diyor.
Bizi hedeflerimize götürecek yapmaya çalıştığımız iş üzerinde yoğunlaşamamak, çok sık rastlanan bir durum. Danışmanlık yaptığım öğrencilerim, velilerim ve öğretmen arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde bu yakınıyla çok karşılaşıyorum.
Hedeflediğimizin dışında işlere dağılmaktan, anlık yangınlar söndürmekten sıyrılıp öncelikle ele almamız gereken işe yönelemiyoruz. Kültürel kodlarımızda yer alan engelleyicilere günlük programımızdan daha fazla yer veriyor olabilir miyiz? Tam işe yoğunlaşmışken randevusuz ve davetsiz geliveren misafirleri nasıl karşılıyoruz? İş arkadaşımızın şu işi bırak ta iki lafın belini kıralım teklifi bize neler hissettiriyor, nasıl davranıyoruz? Davranışlarımızı belirleyen tercihlerimiz mi, yoksa ayıp olur diyerek uyma davranışında bulunduğumuz kültürel kodlarımız mı?
Peki, ajanda kullanıyor muyuz? Ajandayı randevular için mi, yapılacak iş planı için mi kullanıyoruz? Zaman çalan tuzaklara düşmemek için neler yapabiliriz? Ya da zamanı ve kendimizi nasıl yönetebiliriz?
Öncelikli olarak ulaşmayı hedeflediğimiz işle ilgili zaman çizelgesi yapmak nasıl bir sonuç verir? Hedefimle ilgili iş analizimi dikkate aldığımda, bütüne ve parçalara ilişkin ayrı, ayrı ne kadar zaman ayırmam gerekiyor? Gerçekleşmeleri nasıl ve hangi sıklıkta gözden geçirmeliyim?
Günlük “yapacaklarım” listesini gerçekçi hazırlamak, yapabileceğimden az, yetemeyeceğim kadar çok iş olmaması için nelere nasıl odaklanmalıyım? Beni bu yolda tutacak, öncelik sıramı belirlerken düşüncelerimin net ve berrak olmasını sağlayacak olan nedir? Acil ve önemli, acil ama önemsiz, önemli ama acil değil, ne önemli nede acil gibi işleri nasıl ayırd edebilirim?
İş tanımım dışındaki isteklere uygun bir biçimde nasıl “hayır” diyebilirim? İş tanımıma uygun, ancak programıma uygun ve acil olmayan işleri nasıl öteleyebilirim? Ajandamın önemli bir bölümünü hedefe dönük, zamana bağlanmış işlerden oluşturmayı nasıl sağlarım?
Farklı konularda karar verme durumları için kararlı davranmak, buna harcadığım zaman orantısında doğru tercihler yapmak, zamanı etkili kullanmak konusunda önemli bir basamak olabilir mi?
Bütün bu sorulara çözüm odaklı yanıtlar oluştururken, “Öğrenme Yoldaş”lığı almak, size de iyi bir fikir gibi geliyor mu?
George Eastman; "Çalışma saatlerimizde yaptıklarımız neye sahip olduğumuzu belirler; boş zamanlarımızda yaptıklarımız ne olduğumuzu belirler." diyor.
Soruların ardından benim kendime ilk yanıtım, bütün bu eylemlerin içinde kendimle kalabilmeye ayrılacak zamanı hatırlamak, işlerin gerçekleştirilmesi için gerekli enerjiyi sağlamamı destekleyebilir. Kendimizi ve dolayısıyla zamanı nasıl yönettiğimiz, kim olduğumuzun da bir belirleyicisi olabilir.
Ya sizin yanıtlarınız?
Ne zaman, zamanı yönetmekten söz açılsa, zamanı değil kendimizi yönetebileceğimizi düşünmüşümdür. Çok istediğim bir şeyi zamansızlık yüzünden yapamadığımda yaşadığım gerilimin ardında zamansızlıktan çok, kendimi yönetememe gerçeği yattığını fark etmeye başlamış olmak, böyle düşünmemin nedeni olabilir. Belki de şu anda zamanını bu satırları okumaya ayırmış olan siz de, bu tür gerilimler yaşıyorsunuzdur.
Öncesini ve sonrasını düşünmeden salt o andaki işe yoğunlaşmak, kendini sadece o ana vermek, yaptığınız şeyle bütünleşmek, uzmanlar bu eyleme zamana kilitlenme diyor.
Bizi hedeflerimize götürecek yapmaya çalıştığımız iş üzerinde yoğunlaşamamak, çok sık rastlanan bir durum. Danışmanlık yaptığım öğrencilerim, velilerim ve öğretmen arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde bu yakınıyla çok karşılaşıyorum.
Hedeflediğimizin dışında işlere dağılmaktan, anlık yangınlar söndürmekten sıyrılıp öncelikle ele almamız gereken işe yönelemiyoruz. Kültürel kodlarımızda yer alan engelleyicilere günlük programımızdan daha fazla yer veriyor olabilir miyiz? Tam işe yoğunlaşmışken randevusuz ve davetsiz geliveren misafirleri nasıl karşılıyoruz? İş arkadaşımızın şu işi bırak ta iki lafın belini kıralım teklifi bize neler hissettiriyor, nasıl davranıyoruz? Davranışlarımızı belirleyen tercihlerimiz mi, yoksa ayıp olur diyerek uyma davranışında bulunduğumuz kültürel kodlarımız mı?
Peki, ajanda kullanıyor muyuz? Ajandayı randevular için mi, yapılacak iş planı için mi kullanıyoruz? Zaman çalan tuzaklara düşmemek için neler yapabiliriz? Ya da zamanı ve kendimizi nasıl yönetebiliriz?
Öncelikli olarak ulaşmayı hedeflediğimiz işle ilgili zaman çizelgesi yapmak nasıl bir sonuç verir? Hedefimle ilgili iş analizimi dikkate aldığımda, bütüne ve parçalara ilişkin ayrı, ayrı ne kadar zaman ayırmam gerekiyor? Gerçekleşmeleri nasıl ve hangi sıklıkta gözden geçirmeliyim?
Günlük “yapacaklarım” listesini gerçekçi hazırlamak, yapabileceğimden az, yetemeyeceğim kadar çok iş olmaması için nelere nasıl odaklanmalıyım? Beni bu yolda tutacak, öncelik sıramı belirlerken düşüncelerimin net ve berrak olmasını sağlayacak olan nedir? Acil ve önemli, acil ama önemsiz, önemli ama acil değil, ne önemli nede acil gibi işleri nasıl ayırd edebilirim?
İş tanımım dışındaki isteklere uygun bir biçimde nasıl “hayır” diyebilirim? İş tanımıma uygun, ancak programıma uygun ve acil olmayan işleri nasıl öteleyebilirim? Ajandamın önemli bir bölümünü hedefe dönük, zamana bağlanmış işlerden oluşturmayı nasıl sağlarım?
Farklı konularda karar verme durumları için kararlı davranmak, buna harcadığım zaman orantısında doğru tercihler yapmak, zamanı etkili kullanmak konusunda önemli bir basamak olabilir mi?
Bütün bu sorulara çözüm odaklı yanıtlar oluştururken, “Öğrenme Yoldaş”lığı almak, size de iyi bir fikir gibi geliyor mu?
George Eastman; "Çalışma saatlerimizde yaptıklarımız neye sahip olduğumuzu belirler; boş zamanlarımızda yaptıklarımız ne olduğumuzu belirler." diyor.
Soruların ardından benim kendime ilk yanıtım, bütün bu eylemlerin içinde kendimle kalabilmeye ayrılacak zamanı hatırlamak, işlerin gerçekleştirilmesi için gerekli enerjiyi sağlamamı destekleyebilir. Kendimizi ve dolayısıyla zamanı nasıl yönettiğimiz, kim olduğumuzun da bir belirleyicisi olabilir.
Ya sizin yanıtlarınız?