* Ne işe yarar?
* Kimlere verilir?
* Eğitim koçluğu konusunda en iyi ülke neresi?
* Türkiye bu anlamda nerede?
* Bu alanda yaşanan sıkıntılar neler?
Bu soruların yanıtlarını bulabilmek amacıyla 2012 sonbaharında Hürriyet gazetesi ile yaptığım röportajı aşağıdaki yazımda bulabilirsiniz.
......
Eğitim koçluğunu anlayabilmek için öncelikle Koçluk nedir diye bakmak gerekir. Koçluk bazı kaynaklarda 21. Yüzyılın en çok talep edilecek meslekleri arasında gösterilen bir meslektir.
Koçluk, taraflardan birisinin kişisel ve profesyonel gelişime istekli olan iki eşit kişi arasındaki bir ilişkidir. Bu gelişim;
• Yeni stratejiler öğrenmek,
• Karar vermekte zorlandığı durumlarda,
• Zor bir durumdan ya da bir engelden kurtulmak
• Profesyonel durumu etkileyen inanç ya da değerleri tekrar değerlendirmek
• Alışkanlıklara bir göz atmak ve/veya strateji değiştirmek
şeklinde olabilir.
Her ne şekilde ise, koçluk yapılan kişi/danışan kendi gelişimini sahiplenir. Ve koçluğun asıl gücü de buradan gelir.
Özellikle koçluğun rehberlik, psikolojik danışma, abilik, ablalık, yol göstericilik olmadığının altını çizmek gerekir. Koçluğu bu yaklaşımlardan ayıran en önemli taraf koçun koçluk alan kişinin bilgi ve becerisine inanarak güçlü sorular sorarak kendi gelişimini sahiplenmesi için çalışmaktır. Koçluk geçmişe değil geleceğe, soruna değil çözüme odaklanmaktır. Koçluk alanın geleceğe yönelik kendi gelişimini ve kararlarını alabildiği bir süreçtir.
Koçluk için bazı temel ilke ve kabuller;
• Koçluk edilen kişi, bozuk değildir, onarılmaya, düzeltilmeye ihtiyacı yoktur. Yalnızca gelişmek, daha iyi hale gelmek ister.
• Koç, soruları sorar; cevaplar ise koçluk edilen kişidedir.
• Güç, ilişkidedir, koçta değildir.
• İlişki, koçluk edilen kişiye göre belirlenir, biçimlendirilir.
• Koçluk edilen kişi sorumlu olandır; ilişki, koçluk edilen kişinin istediği sonuçlara ulaşması üzerine odaklanır.
• Koçluk oturumlarındaki bütün sohbetler, özel ve gizli kalır.
• Koç, koçluk ettiği kişinin, her zaman için gelişmeye, amacına ulaşmaya ve başarıya doğru yol almasını sağlar.
• Toplantıların odak noktası, koçluk edilen kişi üzerindedir – gündemi, koçluk edilen kişi belirler.
• Koç ile koçluk edilen kişi, daha önceden ayarlanan toplantılara zamanında katılmayı kabul eder.
• Koç, koçluk ettiği kişi istemedikçe, yargıda bulunmaktan, değerlendirmekten, eleştirmekten, tavsiyelerini, görüşlerini paylaşmaktan kaçınır.
• Koçluk edilen kişi, değişmek, gelişmek, beceri ve davranış öğrenmek için gerekli çalışmaları yapmayı kabul eder.
Bu şekilde koçluğu anlayınca kimlere koçluk yapılabilir sorusunun cevabı önemli hale geliyor. Birinci kural koçluk yapabilmek için bir koçluk talebi olmalıdır ve danışan buna hazır olmalıdır. Bunun dışında atama ile oluşan durumlar koçluk dışında danışmanlık, mentörlük, eğitmenlik vb çalışmalar olur ancak koçluk ilişkisi değildir. Bu nedenle de koçluk için uygun olan yaşlar benim açımdan bireyin öz farkındalığının başladığı yaşlar olmalıdır. Bu nedenle özellikle öğrencilerle yapılan pek çok çalışma koçluk değildir.
Dünyada özellikle koçluk mesleğinin düzenlemesi ve etik ilkelerini belirlemek için kurulmuş olan meslek örgütleri vardır. Bunlardan en çok Kabul göreni ICF Uluslararası Koçluk Federasyonudur (http://www.coachfederation.org/ ). Bu federasyonun akredite ettiği profosfonel koçluk eğitimleri vardır. Koçluk hizmeti alacakların özellikle bu konuda akredite eğitim almış ve etik ilkeler ile mesleği yürüten birisini seçmeleri sürecin kalitesini belirler. Bu konuda ICF etik ilkelerini http://www.coachfederation.org/icfcredentials/ethics/ adresinden okuyabilirsiniz. Ülkemizde de bu konuda herhangi bir akreditasyonu olmayan veya etik yaklaşımı olmayan koçluk eğitimleri sonrası bu mesleği yapan kişiler olduğu ortadadır. Bu eğitimler kişinin koç olması anlamına gelmez. Koçluk kilometre işidir yani ne kadar çok deneyim ve beraberinde koçluk alırsa ustalık gelişir. En iyi koç en koçluk alandır.
Bu eğitimleri farklı ekollerde alan kişiler geçmiş mesleki deneyimleri veya ilgi alanlarına bağlı olarak koçluğu belli bir Alana uzmanlaşarak yapabilirler. Örneğin ben öğretmen olarak koçluk alanında eğitimciler, öğrenciler ve veliler alanında uzmanlaşmayı tercih ettim. Yıllar içinde edindiğim tecrübe ve eğitimlerimi harmanlayarak kendi koçluk yaklaşımımı öğrenme yoldaşlığı diye kavramsallaştırdım. Dolayısıyla alanlarında uzmanlaşmış koçlar; ilişki koçu, yaşam koçu, meslektaş koçu, eğitim koçu ve yönetici koçu şeklinde olabilir. Tüm bu alanlarda asıl olan meslek ilkelerine bağlı ve sürekli gelişen model olan bir koç olabilmektir önemli olan.
Son günlerde ülkemizde de bazı okullarda hiçbir koçluk eğitimi olmayan öğretmenlere zimmetlenen öğrencilere koçluk yapmalarını ve hatta yaptıklarını iddia eden yaklaşımlara sıkça rastlıyoruz. Bu çok tehlikeli bir durum çünkü bu koçluk değil çoğunlukla sınav jandarmalığıdır. Bu sistemin danışmanlık veya başka isimlerle ifade edilmesi gerekir. Pek çok yerde de özel ders öğretmenleri ve dersaneler koçluk yaptığını iddia etmektedir ki bu çok büyük bir kandırmacadır. Bu sistemi oluşturmak için uzun soluklu bir eğitim programı ve supervizyon, mentörlük uygulamasıyla yerleştirilmesi gerekir.
Özellikle ABD de başlayan koçluk yaklaşımı bugün Harvard üniversitesi gibi dünyanın pek çok üniversitesinde yüksek lisans ve doktatora düzeyinde eğitim programları olarak yürütülmektedir. İnternette koçluk yüksek lisans programları ile ilgili bir arama yaptığınızda http://www.gradschools.com/search-programs/coaching-education adresinde sadece ABD de 42 farklı program bulabiliyoruz. Ülkemizde de pek çok şirket kurum içi insan gelişiminde koçluk yaklaşımını kullanmakta. Eğitim alanında ise hem ABD hemde Avrupa ülkelerinde özellikle meslektaş koçluğu olarak okul ve öğretmen gelişimi için en temel yaklaşım olarak kullanılmaktadır. ÖRAV olarak tüm eğitici eğitimi ve gelişimi süreci koçluk yaklaşımı üzerine kurulmuştur. İngiltere, ABD ve Avustralya gibi ülkelerde okullarda meslektaş koçları literacy(Sözel) ve Numeracy(Sayısal) diye ayrılmakta. Son yıllarda uzmanlaşan koçlar örneğin Matematik koçu, dil koçu gibi branşlara ayrılarak okullarda mesleki gelişimin en önemli aracı haline gelmiştir.
Bu anlamda ülkemizde koçluk mesleğini profesyonel zemine oturtabilmek için mesleki dernekler kurulmaya başladı. Uzun yıllardır eğitimcilerle çalışan bir koç olarak eğitimcilerimizin bu konuda yeterli omayan kişi ve uzmanlığı belgeli olmayan koçluk eğitimcilerinden bu eğitimleri almamalarını öneririm. Koçluk bir yaşam biçimi içeren meslektir. O nedenle birkaç saatlik koçluk eğitiminden sonra yıllarca koçluk yapabildiğini söyleyen kişi koç değildir.
Eğitimciler temel koçluk eğitimini aldıktan sonra meslektaşları ve öğrencileriyle uzmanlaşmayı seçebilirler ancak bunun için uzun soluklu bir programa ihtiyaçları var. Koçluk becerileriyle eğitimci olmak ve eğitim koçu olmak birbirlerinden ayrı şeylerdir. Bu konuda benim yıllar içinde oluşturduğum kendi koçluk yaklaşımım hakkında daha detaylı okumak için www.ogrenmeyoldasi.com adresine başvurabilirsiniz. Bir okulun bu sistemi oturtabilmek için en az iki yıl bir eğitimci koç ile çalışmalıdır.
Ne yazık ki ülkemizde bu iş şu anda bilmeyen ve uzmanlaşmamış kişiler tarafından istismar edilmektedir. Öyleki bir kaç saatlik konferanslar ile koç yetiştirdiğini söyleyenler dahi var. Koçluk uygulamaya, gözlem ve geribildirime dayalı uzun sureli en az 125 saatlik temel eğitime dayalı bir beceri geliştirmedir.
Kısacası her yeni yaklaşım gibi koçluk yaklaşımıda ülkemizde şu anda istismar edilen ve kafa karışıklığı olan bir alan. Uzman ve akredite koçlardan bu konuda görüş ve öneri almadan kimse karar vermesin diye düşünüyorum.